Eleştirmen Georg Lukács, romanı Tanrı’nın terk ettiği bir dünyanın epiği olarak adlandırmıştı. Alphan Akgül ise erken
dönem Türk romanını, geleneksel dünyası yıkılan bir toplumun trajedisi olarak tanımlıyor. Akgül’e göre, zaman yasası
geriye doğru işlemediğinden ilk romanlardaki trajik sonlar, özgür iradeleriyle yaşama arzusuyla yanıp tutuşan gençlerin
ağıdına dönüşür. Modernite Türk toplumunun damarlarına nüfuz ettikçe bu romanlardaki gençlerin arzuları daha da
masumlaşı ...