İsa’nın üvey kardeşiydim…
Annem gelip beni yuvadan aldığında benim Tanrılarım, krallarım, akreplerim vardı. Annemin sakallı misafirleri, “Afiyet olsun” şekerleri. Bir de püsküllerin kanepelerden duvarlara kadar yayıldığı, meleklerin yuva yaptığı bir oda. Bu odaya hiç sokmadı beni. Ben de ona “akreplerimi” hiç anlatmadım. Çalıştığı gazinolarda adına “dağlar kızı Reyhan!” derlermiş. Önceleri çok şeyi gizli tutmaya çalıştı. Sonra utanmamayı öğrendik.
Bu saçlarından sürüklenen ...